Anemi hakkında bilgiler

Anemide denilen kansızlık durumunda kanın organlara oksijen taşıma kapasitesi azalır. Anemik bir bünye birçok sağlık sorunuyla karşılaşmaya hazır bir bünyedir. Kadınlarda zamansız adetten kesilme, cinsiyet içgüdüsünde zayıflama, hazım sıkıntıları, sarılık, dalakta büyüme anemi sonucunda ortaya çıkabilecek en önemli sağlık sorunlarıdır. Jacklin 44 yaşındadır. Oldukça hareketli bir yaşamı olduğu halde çok az gayret gerektiren bir hareket yaptığında bile kalp atışları hızlanmakta ve büyük bir yorgunluk duymakta ve bu yorgunluk normal bir yorgunluk değil.

Anemi, Alyuvar
Alyuvarlar
Kansızlık çeken bünyeler genellikle hep yorgunluktan yakınırlar. Ama yorgunluğun anemiden başka, birçok nedeni de olabilir. Birçok kişi kendini yorgun hisseder ama bunların pek azı anemiktir. Aneminin nedeni kandaki alyuvarların sayı yada hacimce azalması yada yetersiz hemoglobin içermesidir. Oysa bu alyuvarlar vücudumuzun işlevlerini düzgün bir şekilde yerine getirmesinde önemli bir rol oynar. Bir milimetreküp kanda 5 milyon alyuvar hücresi vardır ki bunlara eritrosit de denir. Alyuvarlar dışbükey, esnek, mikroskobik ve bir çekirdeği olmayan hücrelerdir. İşlevleri vücuda oksijen taşıyan ve hemoglobin denilen proteini harekete geçirmektir.


Peki hemoglobin oksijenin taşınmasına nasıl katkıda bulunur?

Anemi, Alyuvar, Hemoglobin, Oksijen Taşınması
Hemoglobin ve Oksijen
Taşınması
Bunun için merkezinde bulunan demir atomunu kullanır. Nemli ortamlarda demirin oksijeni çektiği bilinir. Zaten demir pası demirin oksijeni bünyesinde biriktirmesiyle oluşur. Alyuvarlar akciğerlerdeki hava keseciklerinde dolaşır. Bu sırada hemoglobinde bulunan demir atomu hava keseciklerindeki oksijeni alır. Böylece oksijen yüklenen alyuvarlar bu oksijeni hücrelere taşır. Hemoglobin molekülünde bulunan diğer elementler bu oksijen-demir karışımındaki oksijenin hücrelere geçmesini sağlarlar.

Bütün dokuların yeterli besin ve oksijeni alabilmesi için alyuvarlar kan damarları aracılığıyla kılcal damarların ucuna kadar ulaşmak zorundadır. Bu daracık yollardan geçerken eğilip bükülmeye uygun bir esnekliktedirler. Ama yine de bu sırada yaşlanan ve yıpranan kan hücreleri parçalanarak devre dışı kalır. Parçalanıp yok olan alyuvarların yerini almaları için organizma saniyede 2.5 milyon yeni kan hücresi üretmek zorundadır.


Alyuvarlar nerede üretilir?

Alyuvarlar Kemik İliğinde Üretilir
Alyuvarlar Kemik
İliğinde Üretilir
Alyuvarlar kemiklerimizin bazılarında bulunan ilikler tarafından üretilir. Yetişkinlerde alyuvar hücresi üreten kemikler kafatası, kaburgalar, göğüs kemiği, bazı yassı kemikler, kol ve bacak kemiklerinin bağlantı bölümleridir. Kemik iliğindeki hücreler devamlı bölünerek farklı özellikteki birçok hücreye vücut verirler ve bunlarda kan hücrelerini oluşturur. Yeni bir hücrenin olgun bir kan hücresi halini alması yaklaşık beş gün alır. Bir alyuvarın ömrü yaklaşık 120 gün olduğuna göre alyuvarların yaklaşık yüzde 1’i her gün yenilenmelidir.

Üreyen yeni hücrelerle ölen hücreler arasındaki hassas denge her hangi bir nedenle bozulursa bunun sonucu anemi dediğimiz kansızlıktır. Bu denge bozukluğunun en yaygın nedenleri beslenme eksikliği ilikler tarafından üretilen alyuvarların ve hemoglobinlerin yetersizliği, kan kaybı yada alyuvarların normalden hızlı tahribe uğramasıdır. Eğer yetersiz alyuvar varsa yetersiz hemoglobin vardır ve bunun doğal sonucu hücrelere taşınan oksijende azalma olmasıdır. Yeterli oksijen alamayan bir vücut zayıf düşer.

Dünyada yaklaşık bir milyar insan kansızlıktan şikayetçidir. Bu insanların üçte biri geri kalmış ülkelerde yaşayanlardır. Gelişmiş ülkelerdeki hastaların toplam nüfusa oranı sadece yüzde 8 olup yüz milyon kişi kadardır. Jacklin gibi bu rahatsızlıktan şikayetçi olanlar için çok az bir efor sarf etmek bile son derece zahmetli bir iştir. Çoğu bulaşıcı hastalıklara karşı çok duyarlı olup öğrenme zorluğu çeker ve kapasitelerinin çok altında performans gösterirler. Bu hastalığa kalıtsal nedenlerle sahip olanların bir kısmı erken yaşta yaşamlarını yitirirler.


Beslenme Kaynaklı Anemiler


Demir Eksikliği Anemisi

En yaygın olanı demir eksikliğinin neden olduğu, demir eksikliği anemisidir. Bu bütün anemi hastalarının 500 – 600 milyonunda rastlanılan bir durumdur. Ana nedeni beslenme sırasında yeterince demir alamamak yada kanamalardır. Yeni doğan bebeklerin, genç kızların ve gebe kadınların vücudunun demir ihtiyacı normalden fazladır. Beslenmede yeterli demir alamayan kadınlarda anemi görülmesi ihtimali yüksektir. Kalkınmakta olan ülkelerde beslenme bozukluğu en yaygın anemi nedenidir. Normal yediklerimizin dışında her gün bir dilim siyah ekmek yemek bile kansızlığın giderilmesine yardımcı olacaktır.


Kan Kaybı Anemisi

Gelişmiş ülkelerdeki beslenme düzeninde yeterince demir alınmaktadır. Bu ülkelerde aneminin yaygın nedeni beslenmeden değil kan kaybından ileri gelir. Önemli olmasa da devamlılık taşıyan kanamalar, kandaki demir miktarını normal seviyenin altına indirebilir. Örneğin adet kanamaları demir kaybı nedenlerindendir. Kansızlık vakalarının yüzde 75’inin kadınlarda görülmesinin nedeni de budur. Hızlı bir hayat yaşayıp iyi beslenmeyen ve adet görmeye başlayan bir genç kızın anemi için çok uygun bir aday olduğu muhakkaktır.

Erkekler arasında rastlanılan en yaygın neden ülser yada başka bir sindirim sorunu yüzünden kronik bir kanamadır. Ülserin birçok nedeni arasında aşırı çalışmanın getirdiği yorgunluk da vardır.


Pernisyöz Anemi

Beslenmeden kaynaklanan aneminin bir nedeni alyuvar hücrelerinin oluşması için gerekli olan B 12 vitamininin eksikliğidir. B12 vitamini eksikliği alyuvarların aşırı büyümesine neden olur. Bu ile alyuvarları dayanıksız ve kısa ömürlü yapar. B12 eksikliğinden kaynaklanan anemiye anemi pernisyöz denir ve sonucu genellikle kötü olan ağır bir anemi şeklidir. Bu tür anemiye daha çok kuzey Amerika ve İskandinav ülkelerinde, kalıtsal olarak bu konuda hassas bünyelerde ve 50 yaşından sonra rastlanır. Bir zamanlar ölümcül olan bu anemi tipi günümüzde hayat boyu yapılan B12 şırıngalarıyla kontrol altında tutulabilmektedir.


Folik Asit Eksikliği Anemisi

Folik asit eksikliğinden oluşan anemiye genellikle gebelerde, çocuklarda, yaşlılarda yada imkansızlıklar nedeniyle iyi beslenemeyenlerde daha çok rastlanır.


Kana Bağlı Anemiler


Beslenme bozukluklarından kaynaklanan anemilerden başka kana bağlı bozukluklardan meydana gelen anemilerde önemlidir. Alyuvarların vaktinden önce tahrip olmaları halinde bu tip anemilere rastlanır. Bu durumda bir alyuvarın ortalama ömrü normalin altına düşmüştür ve ilikler bu açığı kapatacak kadar yeni alyuvar üretememektedir. Alyuvarların güçsüz yada biçim bakımından küçük yada büyük olması halinde daracık damarlar arasında hızla akarak geçen ömürleri azalırken bazen de alyuvarları hedef alan yanlış yapıdaki antikorlarda alyuvarların normalden daha büyük bir hızda yok olmalarına neden olur; normalde sadece yaşlı alyuvarları yok eden dalağın aşırı çalışmasına alyuvarları bir an önce yıkıma uğratarak benzeri bir sonuç meydana getirir.


Orak Hücreli Anemi

Orak Hücre Anemisi, Alyuvar, Kılcal Damar
Orak Hücre Anemisi
Kana bağlı anemilerin bazıları kalıtsal kökenlidir. Orak hücreli anemi bu tür bir hastalıktır ve anemiye bu ismin verilmesi alyuvarların orak biçimini almasındandır. Kusurlu hemoglobinler alyuvarları bir orak biçiminde ince uzun bir şekle sokarak onların oksijen taşıma kapasitelerini azaltır. Ayrıca ince uzun yapı hücre direncini de kıracaktır. Bu da kısa zamanda büyük adetlerde alyuvarın yıkımına yol açar.

Tedavisi olmayan bu tehlikeli anemi türü çocuğa anne ve babanın her ikisinde de benzeri bir durum varsa geçer. Ebeveynlerden sadece birisinde bu hastalık varsa anemi kalıtsal niteliğini kaybetmesinin yanı sıra ilginç bir şekilde çocuğa sıtma hastalığına karşı muafiyet kazandırır. Anne ve babanın bu hastalığı taşıması halinde fazla geç kalınmadan yapılacak bir testle ana rahmindeki ceninin de bu hastalığı alıp almadığı kontrol edilmelidir. Test sonucu pozitif çıkarsa hamileliği geciktirmeden sona erdirmek en akılcı hal çaresidir. Hastalığın yaygınlaşmasını önleyerek tek önlem şimdilik budur.


Akdeniz Anemisi (Talasemi)

Kalıtımdan gelen bir başka anemi türü de Akdeniz anemisidir. Bu tip kansızlık sadece belirli bir bölgede yaşayanlarda karşılaşılan bir durumdur. Örneğin beta tipli Akdeniz anemisine sadece Akdeniz kökenlilerde rastlanılmaktadır. İlginçtir ama Sicilya, Sardunya gibi bölgelerde yaşayan insanların neredeyse tamamında bu hastalığa rastlanılır. Bir önceki anemi tipinde olduğu gibi bu tipte de kalıtsallık hem annenin hem babanın kan özelliklerinin aynı olduğu hallerde geçerlidir. Bu genlerden sadece birini taşıyan çocuklarda hastalık görülmez. Bunlardaki tek belirti hafif bir dalak büyümesidir. Anne ve babasından bu olumsuz özelliği alan çocukta Akdeniz anemisinin seyri son derece kuvvetlidir.


Aplastik Anemi


Bir diğer anemi nedeni olarak iliklerin yeterli alyuvar üretememesini sayabiliriz. Bunun nedeni ilik hücrelerinin yıkımı yada yeterli olgunlukta alyuvar üretmelerindeki yeteneksizliktir. Kemik iliği hastalığının neden olduğu aplastik kansızlık için ilik nakli tekniği uygulanmaya başlanmıştır. Buradaki sorun verici bulmaktaki zorluktur. İdeal verici ikiz kardeştir. Ancak hastanın ikizi olmaması halinde kız yada erkek kardeşi de kullanılabilir. Sağlıklı vericiden anestezi altında alınan ilik hastaya nakledilir. Bu uygulamanın başarı şansı yüzde 50 ila 75 arasında değişmektedir.

Bu başlıca üç tür kansızlığın beslenme, kana bağlı ve aplastik kansızlığın dışında ikincil tip diyebileceğimiz birçok kansızlık türü vardır ki bunlar çoğunlukla bir başka hastalığın yan etkileri olarak ortaya çıkarlar.

Septisemi, menenjit, soluk borusu yada döl yolu iltihabı, kronik akciğer ve idrar yolu iltihabı sonucunda olduğu gibi bazı kanser türleriyle, karaciğer hastalıkları da kansızlık nedeni olabilir. Jacklin dengeli bir beslenme ve sağlıklı bir yaşam sonucu kansızlığını kontrol altında tutabilmektedir. Ne var ki her türlü kansızlık için bu tür önlemlerin yeterli olacağını söyleyemeyiz. Daha ağır seyreden hastaların ümidi ise sürekli olarak yapılan bilimsel çalışmaların sonuç vermesine bağlıdır. Bu konuda da alınması gereken önemli bir yol olduğu muhakkaktır.


2 yorum:

Başak
Demir eksikliği için çörek otu nasıl kullanılmalıdır tek başına mı ya da herhangi birşey ile birlikte mi
21.3.16
Mustafa
Çörek otunu 2 gram olarak tohumunu çiğneyerek tüketmeyi tavsiye ederim. Demir eksikliği içinde aynı şekilde kullanılır ancak demir eksikliği olduğu tahlil ile sabit ise o zaman ilk etapta demir hapı kullanmak çörek otundan daha fazla fayda sağlayacaktır. Demir hapı takviyesini takiben çörek otu kullanmanız ise tekrar demir eksikliğine neden olan düzensizliğin ortadan kalkmasını sağlayacaktır.
21.3.16