Hareketlerimizi sağlayan en önemli unsurlardan biri vücudumuzdaki 100’ü aşkın eklemdir. İyide bu eklemler görevlerini yapamaz hale gelirlerse sonuçları ne olur? Artrit.
Artrit 100’e yakın hastalığı şemsiyesi altında toplamış bir hastalıklar grubudur ki, bunların bir kısmı bir zamanlar romatizmaya bağlanıyordu. Bu hastalıklara yalnız yaşlılarda değil çocuklarda ve her iki cinsiyette de rastlanılmaktadır. Ancak gençlerde rastlanılan romatoid artrit yaşlılarınkinden farklı özellikler taşır. Birkaç haftalık bebeklerde bile rastlanılmaktadır. Ama bunun doğum zorlanmasından mı kaynaklandığı bilinmemektedir.
İsveç, Hollanda, İngiltere ve ABD’de yapılan araştırmalar artritin toplam nüfusun yüzde 30’unu etkilediğini ve bunların yüzde 17’sinin ciddi şikayetleri varken, yüzde 13’ünün durumunun oldukça hafif olduğunu göstermektedir. ABD’de yapılan bir çalışma bu hastalığın nöropsikolojik rahatsızlıkların hemen ardından iş gücü kaybına neden olan ikinci hastalık olduğunu gösterdiğine göre artritin kalp, kanser ve böbrek rahatsızlıklarının daha önünde bir yere sahip olduğu anlaşılmaktadır. Örneğin Kanada da bu hastalığa bağlı olarak bir yıldaki işgücü kaybı 41 milyon gün olarak hesaplanmıştır ki bunun akçeli ifadesi 1.4 milyar dolarlık ücret ve dolayısıyla 180 milyon dolarlık vergi kaybıdır.
Aslında artrit ve romatizma ile ilgili halk arasında yaygın birçok söylenti vardır. Ama bunları fazla ciddiye alamayız. Çünkü belirtileri birbirinden farklı birçok rahatsızlık kolayca bu gruba sokulmaktadır. Eklem ve kaslardaki iltihaplanmaya hemen romatizma damgası vurma eğilimi varsa da bu isim aslında daha bilimsel olarak romatoid artritin yerini almaktadır. Eklemlerle tendon, kas, kan damarları gibi yumuşak dokularda rastlanılan iltihaplanmaları artrit olarak tanımlamak gerekir. Bütün bu rahatsızlıkların ortak yanı eklemlerde kaslarda ve diğer dokularda başlayıp bütün vücuda yayılabilen akut yada kronik ağrıdır. Dokuda oluşan dejenerasyon sonucunda genellikle şişme, kızarma, söz konusu bölgede yanma ve sıcaklık duygusu ağrıya eşlik eder.
Eklem iki kemik arasında o kemikleri hareket ettirmeye yarayan yapıdır. Her kemiğin ucu sağlam ama esnek bir kıkırdak ile örtülmüştür. Kemikler eklemsel kapsül denilen bir doku tarafından sarılmıştır. Bu kapsülün içine sinovya zarı denilir. Bu doku eklemlerin sürtünerek aşınmaya neden olmaması için sinovya sıvısı denilen bir sıvı salgılayarak kaygan bir ortam yaratır ve sinovya sıvısı kıkırdağı besin ve oksijen ile besler. Eklemlerin yanındaki tendonlar kas gücünü eklemlere aktararak hareketi sağlar.
Kemikler birbirine bağlarla bağlanmıştır. Sinovya sıvısıyla dolu ufak kesecikler eklemin etrafındaki kasların arasını doldurmuştur. Ve bunlar tendonların kemiklerin üzerinde kaymasını sağlayan yastık görevini görür. Artritin neden olduğu ağrı bu unsurlardan her hangi birindeki bir işlev arızasından ileri gelebilir. Bazı hallerde iltihap eklem içinde olurken, bazılarında eklemi saran dokularda olur.
Artritin nedeni kesin olarak bilinmediğinden kesin tedavi yöntemi de yoktur. Tedavi belirtileri ortadan kaldırabilir ama hastalığı tamamen geçirmez. Yine de çok yönlü bir tedavi yöntemiyle ağrılar azaltılıp, eklem katılaşması ve deformasyon önlenebilir. Hastalar için egzersiz büyük önem taşır. Doktorlar ilaç dinlenme ve egzersizden oluşan üçayaklı bir tedavi yöntemi uygularlar. Hastalığın tedavisi teşhis konduğu andan itibaren başlamalıdır. Nüks etmeyi önlemek için tedavi hastalığın durağan dönemlerinde bile devam edebilir. Bu uygulamalar artritin birçok türünde olumlu sonuçlar vermektedir.
Çocuklarda rastlanılan romatoid artrit çocuğun büyümesini etkiler. Bir eklemde iltihaplanma başlayınca vücut oraya daha çok kan pompalar bunun sonucunda o bölgede fazla beslenmeden kaynaklanan bir büyüme olabilir. Bu durumda örneğin bacaklardan biri diğerinden uzun olabilir. Erken teşhis ve tedavi bunun önüne geçebilir.
Artrit üzerinde yapılan bilimsel çalışmalar her türün nedenini ve tedavi yöntemini bulmak üzerine yoğunlaşmıştır. Genetik sahasında da ciddi çalışmalar yapılmaktadır. Daha şimdiden iltihaplanmaya neden olan birçok arızalı gen tespit edilmiştir. Ama olayı tetikleyen virüs henüz saptanamamıştır. İltihaba neden olan bazı maddeler tespit edilmiştir. Akyuvarlar tarafından salgılanan bu maddelere artritli vücutlarda rastlanılmaktadır. Bu türleri ilaç ile nötralize imkanı belirmiştir.
Osteoartritin nedeninin bağışıklık sistemiyle ilgisi olmayıp kıkırdağın zamanından önce aşınmasından ileri gelir. Kemiklerin ucunda yastık görevi yapan kıkırdak aşınmıştır. Bunun sonucunda kemiklerin uçları birbirine değer ve iki sert cismin teması deformasyonlara neden olur. Aynı zamanda bağlarda da kalınlaşma olur. Bu da hareketi zorlaştırıcı bir etki yapar. Sonuç deforme olmuş bir eklem, ağrı ve hareket etmekte zorlanan uzuvlardır.
Bu 20 ila 30 yaşları arasında oluşabilir. Ama genellikle ileri yaşlara kadar bir belirti göstermez. Özellikle 70 yaşından sonra bu durum ortaya çıkar. Bu tür artritte şişme azdır ve esas belirtisi eklem hareket edince ortaya çıkan ağrıdır. Hastalar ağrı duymamak için bu eklemlerini olabildiğince az hareket ettirirler, ama bu hareketsizliğinde durumu büsbütün ciddileştiren sonuçları olur. Ağrı giderek artar, zamanla en ufak hareketler bile ciddi ağrılara neden olmaya başlar. Hasta eklemde çıtırtılar ve ovma ihtiyacı duyar.
Osteoartritin tedavisinde asıl olan ağrıyı azaltmak ve eklemi hareketli tutmaktır. Aspirin genelde iyi gelir ve iltihaplanma halinde ayrıca iltihabı giderici ilaçlar verilir. Fizik tedavi uygulamasına sıkça ihtiyaç duyulur. Hastalara durumlarına uygun olan özel bir program genellikle sabahları uygulanır. Böylece adale gücü korunup, eklemlerin hareketlilik kazanmasına çalışılırken, deformasyon ve kas erimesi bir ölçüde engellenebilmektedir.
Romatoid Artrit eklemin etrafındaki sinovya sıvısının iltihaplanmasına yol açan kronik bir artrit tipidir. Sinovya zarı kalınlaşır ve daha çok sinovya salgılar, buysa kıkırdak ve eklem etrafındaki buda eklem etrafındaki yumuşak dokulara zarar verir. Romatoid artrit vücudun iki tarafını da etkilediği için genellikle simetrik bir etki yapar ve elden, bilekten ve ayaklardan başlar. Diğer bütün artrit türlerinden daha fazla deformasyona neden olur. Toplumun yüzde 1’ini etkileyen bu hastalığa kadınlar erkeklerden 3 kat daha fazla eğilimlidirler.
Romatoid Artritin bağışıklık sistemindeki bir bozukluktan ileri geldiğine inanılmaktadır. Bir tip virüs bağışıklık sistemini harekete geçirmektedir. Sinovya dokusu ve kıkırdak hücrelerini yabancı unsurlarla karıştıran antikorlar bunlara saldırırlar. Bunun sonucu iltihaplanma oluşur. Sinovya dokusu kalınlaşır ve bütün eklem iltihaplanır. Kemik arasındaki boşluğu sinovya doldurur ve eklem şişer. Zamanla iltihap kıkırdağa kemiğin ucuna ve sonunda kasa ve bağlara ulaşır. Eklemleri saran sinirler iltihaplanınca o eklemin hareketi hatta dokunulması bile acıya neden olur.
Romatoid artrit tam olarak tedavi edilemese de etkileri tedavi yoluyla azaltılabilir. Tedavi edilmesi kişinin hareket kabiliyetini zamanla kaybetmemesi açısından önemlidir. Tedavi edici egzersizler etkilenen adalenin güçlenmesi ve etkilenen bölgenin esnekliğini kaybetmemesi için yararlıdır. Egzersizlere başlamadan önce o bölgedeki kanı harekete geçirmek ve acıyı azaltmak için bölgeye sıcak uygulaması yapılır. Ağrıyı kesme konusunda buz uygulamasının da faydası görülür. Vücudu bu mücadelede güçlü kılmak için istirahatin de önemi vardır.
Bunlara ek olarak verilen ağrı kesiciler ve iltihaba karşı alınan ilaçlar şişmeyi ve iltihaptan kaynaklanan serleşmeyi önler ve hastalığın ilerleyişini yavaşlatır. Doktorun vereceği ilaçların ilk amacı hastalığın belirtilerinin neden olduğu sıkıntıları hafifletmektir. Ama zaman hastalığın bir daha nüks etmeden yok olmasını da sağlayabilir. Çok ciddi durumlarda cerrahi bir müdahale düşünülebilir ve eklemin yeniden eski haline getirilmesi ve hareketliliğinde yeniden kazanılması hedeflenir.
Artritin bir başka tipide guttur. Çok eskiden beri bilinen bu çok ağrılı hastalığa daha çok erkeklerde rastlanır. Kanda miktarı artan ürik asit tuzlarının eklem içi ve çevresinde depolanması olan gut hastalığına benzeyen yalancı gut vardır. Yalancı gutta eklemlerde toplanan ürik asit değil kalsiyum pirofosfat tuzlarıdır. Her yüz kişiden biri yaşamının bir safhasında gut olacaktır. Gut tedavisi çoklukla ağrıları kontrol altına almaktan ileri gidememektedir.
Çocuklarda rastlanılan artrit iki türlüdür. Gençlik romatoid artrit ve akut eklem romatizması. Yaklaşık bin çocuğun birinde romatoid artrite rastlanır. Ki bu tür büyüklerde karşılaşılan romatoid artritten çok farklı özellikler taşır. Doğru ve zamanında tedaviyle bu çocukların yüzde 80’i ileri yaşlarda bir eklem problemi olmadan yaşamlarını sürdürürler.
Akut eklem romatizması bakteri kökenli bir enfeksiyondur. Eskide bu kalp romatizmasına neden olduğu için en korkulan artrit türüydü. Bugün bu tehlike geri kalmış ülkelerde devam ederken, gelişmiş ülkelerde tamamen yok olmuştur. Akut eklem romatizmasının tedavisi penisilin, aspirin ve yatak istirahatidir. Hastalık kaybolduktan sonra tekrarını önlemek için penisilin tedavisi aralıklarla beş yıl daha devam edebilir.
Artritte uygulanan evrensel bir tedavi şekli yoktur. Çok farklı türleri olduğu için uygulanacak tedavide farklı olacaktır. Bütün artritlerde rastlanılan müşterek nokta ağrı ve iltihaplanmadır. Alternatif tıbbın sunduğu yeni bir yöntem deniz suyunda tedavidir. Bunun için sahillerde özel kurumlar vardır. Mucizevi bir tedavi yöntemi olmamakla beraber yararları olabilir. Bilimsel araştırmalar henüz bu hastalığa tam bir çare bulamadıysa da olumsuz sonuçlarını asgariye indirmeyi başarmıştır.
Artrit 100’e yakın hastalığı şemsiyesi altında toplamış bir hastalıklar grubudur ki, bunların bir kısmı bir zamanlar romatizmaya bağlanıyordu. Bu hastalıklara yalnız yaşlılarda değil çocuklarda ve her iki cinsiyette de rastlanılmaktadır. Ancak gençlerde rastlanılan romatoid artrit yaşlılarınkinden farklı özellikler taşır. Birkaç haftalık bebeklerde bile rastlanılmaktadır. Ama bunun doğum zorlanmasından mı kaynaklandığı bilinmemektedir.
Romatoid Artrit Sinovya Sıvısı ve Diz |
Aslında artrit ve romatizma ile ilgili halk arasında yaygın birçok söylenti vardır. Ama bunları fazla ciddiye alamayız. Çünkü belirtileri birbirinden farklı birçok rahatsızlık kolayca bu gruba sokulmaktadır. Eklem ve kaslardaki iltihaplanmaya hemen romatizma damgası vurma eğilimi varsa da bu isim aslında daha bilimsel olarak romatoid artritin yerini almaktadır. Eklemlerle tendon, kas, kan damarları gibi yumuşak dokularda rastlanılan iltihaplanmaları artrit olarak tanımlamak gerekir. Bütün bu rahatsızlıkların ortak yanı eklemlerde kaslarda ve diğer dokularda başlayıp bütün vücuda yayılabilen akut yada kronik ağrıdır. Dokuda oluşan dejenerasyon sonucunda genellikle şişme, kızarma, söz konusu bölgede yanma ve sıcaklık duygusu ağrıya eşlik eder.
Eklem iki kemik arasında o kemikleri hareket ettirmeye yarayan yapıdır. Her kemiğin ucu sağlam ama esnek bir kıkırdak ile örtülmüştür. Kemikler eklemsel kapsül denilen bir doku tarafından sarılmıştır. Bu kapsülün içine sinovya zarı denilir. Bu doku eklemlerin sürtünerek aşınmaya neden olmaması için sinovya sıvısı denilen bir sıvı salgılayarak kaygan bir ortam yaratır ve sinovya sıvısı kıkırdağı besin ve oksijen ile besler. Eklemlerin yanındaki tendonlar kas gücünü eklemlere aktararak hareketi sağlar.
Kemikler birbirine bağlarla bağlanmıştır. Sinovya sıvısıyla dolu ufak kesecikler eklemin etrafındaki kasların arasını doldurmuştur. Ve bunlar tendonların kemiklerin üzerinde kaymasını sağlayan yastık görevini görür. Artritin neden olduğu ağrı bu unsurlardan her hangi birindeki bir işlev arızasından ileri gelebilir. Bazı hallerde iltihap eklem içinde olurken, bazılarında eklemi saran dokularda olur.
Artritin nedeni kesin olarak bilinmediğinden kesin tedavi yöntemi de yoktur. Tedavi belirtileri ortadan kaldırabilir ama hastalığı tamamen geçirmez. Yine de çok yönlü bir tedavi yöntemiyle ağrılar azaltılıp, eklem katılaşması ve deformasyon önlenebilir. Hastalar için egzersiz büyük önem taşır. Doktorlar ilaç dinlenme ve egzersizden oluşan üçayaklı bir tedavi yöntemi uygularlar. Hastalığın tedavisi teşhis konduğu andan itibaren başlamalıdır. Nüks etmeyi önlemek için tedavi hastalığın durağan dönemlerinde bile devam edebilir. Bu uygulamalar artritin birçok türünde olumlu sonuçlar vermektedir.
Çocuklarda rastlanılan romatoid artrit çocuğun büyümesini etkiler. Bir eklemde iltihaplanma başlayınca vücut oraya daha çok kan pompalar bunun sonucunda o bölgede fazla beslenmeden kaynaklanan bir büyüme olabilir. Bu durumda örneğin bacaklardan biri diğerinden uzun olabilir. Erken teşhis ve tedavi bunun önüne geçebilir.
Artrit üzerinde yapılan bilimsel çalışmalar her türün nedenini ve tedavi yöntemini bulmak üzerine yoğunlaşmıştır. Genetik sahasında da ciddi çalışmalar yapılmaktadır. Daha şimdiden iltihaplanmaya neden olan birçok arızalı gen tespit edilmiştir. Ama olayı tetikleyen virüs henüz saptanamamıştır. İltihaba neden olan bazı maddeler tespit edilmiştir. Akyuvarlar tarafından salgılanan bu maddelere artritli vücutlarda rastlanılmaktadır. Bu türleri ilaç ile nötralize imkanı belirmiştir.
Osteoartrit
Osteoartrit |
Bu 20 ila 30 yaşları arasında oluşabilir. Ama genellikle ileri yaşlara kadar bir belirti göstermez. Özellikle 70 yaşından sonra bu durum ortaya çıkar. Bu tür artritte şişme azdır ve esas belirtisi eklem hareket edince ortaya çıkan ağrıdır. Hastalar ağrı duymamak için bu eklemlerini olabildiğince az hareket ettirirler, ama bu hareketsizliğinde durumu büsbütün ciddileştiren sonuçları olur. Ağrı giderek artar, zamanla en ufak hareketler bile ciddi ağrılara neden olmaya başlar. Hasta eklemde çıtırtılar ve ovma ihtiyacı duyar.
Osteoartritin tedavisinde asıl olan ağrıyı azaltmak ve eklemi hareketli tutmaktır. Aspirin genelde iyi gelir ve iltihaplanma halinde ayrıca iltihabı giderici ilaçlar verilir. Fizik tedavi uygulamasına sıkça ihtiyaç duyulur. Hastalara durumlarına uygun olan özel bir program genellikle sabahları uygulanır. Böylece adale gücü korunup, eklemlerin hareketlilik kazanmasına çalışılırken, deformasyon ve kas erimesi bir ölçüde engellenebilmektedir.
Romatoid Artrit
Romatoid Artrit, Romatizma |
Romatoid Artritin bağışıklık sistemindeki bir bozukluktan ileri geldiğine inanılmaktadır. Bir tip virüs bağışıklık sistemini harekete geçirmektedir. Sinovya dokusu ve kıkırdak hücrelerini yabancı unsurlarla karıştıran antikorlar bunlara saldırırlar. Bunun sonucu iltihaplanma oluşur. Sinovya dokusu kalınlaşır ve bütün eklem iltihaplanır. Kemik arasındaki boşluğu sinovya doldurur ve eklem şişer. Zamanla iltihap kıkırdağa kemiğin ucuna ve sonunda kasa ve bağlara ulaşır. Eklemleri saran sinirler iltihaplanınca o eklemin hareketi hatta dokunulması bile acıya neden olur.
Romatoid artrit tam olarak tedavi edilemese de etkileri tedavi yoluyla azaltılabilir. Tedavi edilmesi kişinin hareket kabiliyetini zamanla kaybetmemesi açısından önemlidir. Tedavi edici egzersizler etkilenen adalenin güçlenmesi ve etkilenen bölgenin esnekliğini kaybetmemesi için yararlıdır. Egzersizlere başlamadan önce o bölgedeki kanı harekete geçirmek ve acıyı azaltmak için bölgeye sıcak uygulaması yapılır. Ağrıyı kesme konusunda buz uygulamasının da faydası görülür. Vücudu bu mücadelede güçlü kılmak için istirahatin de önemi vardır.
Bunlara ek olarak verilen ağrı kesiciler ve iltihaba karşı alınan ilaçlar şişmeyi ve iltihaptan kaynaklanan serleşmeyi önler ve hastalığın ilerleyişini yavaşlatır. Doktorun vereceği ilaçların ilk amacı hastalığın belirtilerinin neden olduğu sıkıntıları hafifletmektir. Ama zaman hastalığın bir daha nüks etmeden yok olmasını da sağlayabilir. Çok ciddi durumlarda cerrahi bir müdahale düşünülebilir ve eklemin yeniden eski haline getirilmesi ve hareketliliğinde yeniden kazanılması hedeflenir.
Gut ve Yalancı Gut
Artritin bir başka tipide guttur. Çok eskiden beri bilinen bu çok ağrılı hastalığa daha çok erkeklerde rastlanır. Kanda miktarı artan ürik asit tuzlarının eklem içi ve çevresinde depolanması olan gut hastalığına benzeyen yalancı gut vardır. Yalancı gutta eklemlerde toplanan ürik asit değil kalsiyum pirofosfat tuzlarıdır. Her yüz kişiden biri yaşamının bir safhasında gut olacaktır. Gut tedavisi çoklukla ağrıları kontrol altına almaktan ileri gidememektedir.
Çocuklarda rastlanılan artrit iki türlüdür. Gençlik romatoid artrit ve akut eklem romatizması. Yaklaşık bin çocuğun birinde romatoid artrite rastlanır. Ki bu tür büyüklerde karşılaşılan romatoid artritten çok farklı özellikler taşır. Doğru ve zamanında tedaviyle bu çocukların yüzde 80’i ileri yaşlarda bir eklem problemi olmadan yaşamlarını sürdürürler.
Akut Eklem Romatizması
Akut eklem romatizması bakteri kökenli bir enfeksiyondur. Eskide bu kalp romatizmasına neden olduğu için en korkulan artrit türüydü. Bugün bu tehlike geri kalmış ülkelerde devam ederken, gelişmiş ülkelerde tamamen yok olmuştur. Akut eklem romatizmasının tedavisi penisilin, aspirin ve yatak istirahatidir. Hastalık kaybolduktan sonra tekrarını önlemek için penisilin tedavisi aralıklarla beş yıl daha devam edebilir.
Artritte uygulanan evrensel bir tedavi şekli yoktur. Çok farklı türleri olduğu için uygulanacak tedavide farklı olacaktır. Bütün artritlerde rastlanılan müşterek nokta ağrı ve iltihaplanmadır. Alternatif tıbbın sunduğu yeni bir yöntem deniz suyunda tedavidir. Bunun için sahillerde özel kurumlar vardır. Mucizevi bir tedavi yöntemi olmamakla beraber yararları olabilir. Bilimsel araştırmalar henüz bu hastalığa tam bir çare bulamadıysa da olumsuz sonuçlarını asgariye indirmeyi başarmıştır.
2 yorum:
Öncelikle Rabbimden acil şifalar diliyorum. Ben bir sağlık uzmanı değilim ve ancak sadece çörek otu kullanmanızı tavsiye edebilirim. Günlük 300 tohum tanesi alacak kadar bir ölçü oluşturup bu dozda en az 6 ay kullanabilirsiniz. Tohumunu kullanmanızı önemle tavsiye ederim. Birde günlük olarak öğütün kullanmadan hemen önce. Ve fazla kullanmayın.
Bakınız şu yazıda faydalı olabileceğinden bahsedilmiş.
http://www.coreklen.com/2010/09/corek-otunun-iskelet-sistemine-etkileri.html
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/17562570
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/22162258
Çocuğunuzun haftalık olarak kullandığı iğne sanırım bir bağışıklık sistemi baskılayıcı. Çörek otu kullanmaya başladığınızda çocuğunuzun kullandığı ilaçlar bir miktar etkisini kaybedebilir. Yani bağışıklık sistemi tekrar çalışır, ama düzenli olarak çörek otu kullanmanıza müteakip daha düzenli çalışmaya başlar. Bunu bilmenizi isterim. Ayrıca düzenli olarak çörek otu kullandığını da mutlaka doktoruna bildiriniz. Çünkü kullandığı ilaçları etkileyebilir. Ayrıca yukarıda paylaştığım kaynaklarıda doktorunuza iletebilirsiniz.
Geçmiş olsun dileklerimle..
Lütfen soru sormadan önce, sorunuzu öncelikle arama kutusunu kullanarak araştırınız.