Bulaşıcı Hastalıklar |
Bu öylesine evrensel bir uygulama ki çiçek gibi bazı bulaşıcı hastalıklar yok oldu gitti. Boğmaca, kızamık, suçiçeği, polyo, tetanoz, tüberküloz diğer adıyla ince hastalıkta denilen veremi duymayanınız yoktur. Bunlarla yapılan mücadele öylesine başarılı oldu ki yöresel birkaç vaka dışında bu hastalıkların eski gücünden artık eser yok. Ancak tamamen de yok olmadı bu hastalıklar.
Ülkeler arasındaki insan ve mal trafiği, aşılama konusundaki bazı ihmaller bu hastalıkların yeniden canlanması ihtimalini de devam ettiriyor. Bulaşıcı hastalıkların çoğunun mikroplarına karşı vücudumuz bağışıklık kazanmış durumda.
BOĞMACA
Boğmaca Basili |
Bronş ve akciğer dokusu iltihabı, boğucu öksürük nöbetleri, beyin hasarı hastalığın olası komplikasyonları arasındadır. Sinir sistemini etkilerse ölüm tehlikesi doğar. Başlangıç aşamasında aşırı bulaşıcı bir niteliğe sahiptir. Boğmaca basili vücuda girdikten 7 ila 14 gün sonra belirtilerini göstermeye başlar.
DİFTERİ
Difteri Basili |
Bu zehir ilk olarak üst solunum yollarında iltihaplanmaya neden olurken, dokuların, alyuvar ve akyuvarların ve bakterilerin gırtlakta birikimi görülür. Gri – mavi salgılardan bir zar yutağı kapatır. Bu bakterilerin üremeleri için ideal bir ortam oluşturur. Zar soluk yoluna ilerleyerek hastayı nefes alamaz bir hale getirebilir. Mevcut aşılar difterinin zehrini dirençsiz hale getirmede ve basili etkilemede yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle difteri basili taşıyan biri hiç farkında olmadan hastalığı yayabilir.
KIZAMIK
Kızamıkçık |
Ancak daha hafif bir enfeksiyon olan kızamıkçık hamileler için daha büyük tehlikeler taşır. Bebekte sağırlık, görme özrü, kalp fonksiyonlarında bozukluk ve zihin özrüne neden olabilir. Hamileliğinde kızamıkçık geçiren annelerin bebeklerinin yüzde 10’nun bir yıl içinde hayatlarını kaybettikleri saptanmıştır. Kızamıkçık hamile olmayan hastalarda ise sadece ateş iştahsızlık ve döküntüyle geçer.
KABAKULAK
Kabakulak |
Erkeklerde er bezleri, prostat kadınlarda memeler ve yumurtalıklar, pankreas gibi bezlerde de iltihaplanma şişme ve sertleşme görülebilir. Ergenlik dönemini geçmiş erkeklerde ise kısırlığa neden olabilir. Menenjit ve işitme arızaları da olası komplikasyonlardandır. Kalp zarını etkilemesi halinde ölüme kadar giden sonuçları olabilir.
ÇOCUK FELCİ (POLİOMİYELİT)
Çocuk Felci, Poliomiyelit |
TETANOZ
Tetanoz, Paslı Çivi |
VEREM (TÜBERKÜLOZ)
Verem, Tüberküloz |
İlk aşıyı kim bulmuştur?
İlk aşıyı Çinliler bulmuştur. |
Bundan bir asır sonra Lui Pastörn mayalanma ile hastalıklara mikroorganizmaların neden olduğunu kanıtlamış ve bunun üzerine kuduz ve şarbon aşılarını bulup uygulamıştır. Pastörn 1885 yılında kuduz bir köpek tarafından ısırılan çobana hemen kuduz aşısı uygulamıştır. Henüz kuluçka safhasında olan patojenik maddeyle aşı arasındaki mücadeleyi aşı kazanmıştır. Çoban yaşamını sağlıklı bir biçimde sürdürürken pastörn de yöntemini kanıtlamıştır.
Peki aşının etkisi nedir?
Lenfosit adı verilen bir grup akyuvar vücuda giren yabancı bir unsura karşı ilginç bir tepki gösterir ve antijen dediğimiz bir organizmayla özdeşleşip onu tanıyarak üremeye başlar. Sonra bu antijenleri tanıyan lenfositler antikorlar oluşturarak yabancı unsura saldırır, onu etkisiz hale getirirler. Ve bu antikorlar vücuda uzun süreli bir bağışıklık kazandırır. Aşı maksatlı olarak bir antijenin vücuda verilmesidir. Hastalığı taşıyan bu antijenler zayıflatılmıştır. Antijenlerin varlığı vücudun ona karşı antikorlar üretmesine yol açar.
Kararlılıkla yürütülen aşılama kampanyaları bulaşıcı hastalıkları büyük çapta yok etmiştir. Uluslararası birçok sağlık kuruluşu. Bu yönde ciddi gayret sarf etmektedir. Bunun sonucunda özellikle gelişmiş ülkelerde bulaşıcı hastalıklara karşı verilen mücadele büyük çapta kazanılmıştır. Ama gelişmekte olan ülkelerde tehlike devam etmektedir.
Dünyada dakikada 8 çocuk bulaşıcı hastalıklar sonucu ya yaşamını yitirmekte yada sakat kalmaktadır. Bu hastalıklar eksik beslenme ve kötü yaşam koşulları nedeniyle zayıf düşen vücutlarda çok ağır seyretmekte ve çoklukla ölüme neden olmaktadır. Birçok geri kalmış ülkede bulaşıcı hastalıkların en yaygınlarından olan sıtma nüfusun büyük bölümünü kırıp geçiriyor. Uluslararası sağlık örgütleri bu ülkelerde topyekün aşılama gayretlerini sürdürüyor. Bu ülkelerde yapılan mücadelenin tüm dünya için önemi açıktır.
Araştırmacılar yeni yeni aşıların keşfinin peşindeler bunların arasında suçiçeği, solunum yolları enfeksiyonları var ama tabiî ki en önemlisi AİDS ile ilgili çalışmalardır. Şurası muhakkak ki bulaşıcı hastalıklara karşı en etkin önlem aşıdır. Bu nedenle herkes kendisinin ve aile bireylerinin aşı kayıtlarını tutmalıdır. Bu konuya göstereceğimiz dikkat yalnız kendi sağlığımız için değil toplumun sağlığı içinde önemlidir.
Hiç yorum yok:
Lütfen soru sormadan önce, sorunuzu öncelikle arama kutusunu kullanarak araştırınız.