Zehirlenme hakkında bilgiler

Zehirlenme İlk Yardım Merkezi Telefonu 112
Zehir Danışma Merkezi 114

Mantar Zehirlenmesi
Mantar Zehirlenmesi
Çocuğu zehirlenmiş bir insanın ilk tepkisi çocuğunu derhal bir hastanenin acil servisine götürmek olur. Çocuk kendinden geçmişse bu yapılacak en doğru harekettir. Ancak zehirlenme vakalarının yüzde 99’nda hastanenin yolunu tutmak gerekmez. Derhal bir hekime telefon ederek, alınması gereken ilk tedbirlerin ne olduğunu öğrenmek en doğrusu ve vakit kaybetmemek açısından en etkilisidir. Zehirlenme vakalarının çoğu evde yapılacak ilk yardım girişimi sonucu tehlikesizce atlatılır.

Batı ülkelerinin çoğunda tıpkı Türkiye'deki 112 yada 114 lü numaraları gibi telefon ile bağlanılan zehirlenme ilk yardım merkezleri vardır. Bu son derece yararlı hizmetin olmadığı ülkelerde de hiç olmazsa bir hekimden telefonla yardım istenebilir. Kendi uzmanlık dalı olmasa bile bir hekimin önerileri acil müdahaleye yeterli olacaktır.

Her yıl çoğunluğu ev ortamında ve daha çok çocukların kurban olduğu binlerce zehirlenme vakası oluyor. Vakanın ciddiyeti, kişinin direnci ve alınan zehirin güç ve miktarına bağlıdır. En çok karşılaşılan zehirlenmelerin yediklerimizden olduğunun düşünülmesinin nedeni bu tip zehirlenmelerin çoğu zaman büyük grupları etkilemesidir. Aslında ilaç ve temizlenme malzemelerinden olan zehirlenme vakaları yiyeceklerden olanlardan daha fazladır. Zehirlenmelerin kurbanlarının çoğu da her bulduğunu ağzına atma eğiliminde bulunan çocuklardır. Zehirlenmenin sonuçları birçok faktöre bağlıdır.

  1. Zehirin hangi yolla vücuda girdiğidir. Solukla mı, yiyecekle mi, yoksa deri yoluyla mı?
  2. Vücudun zehire karşı direncidir.
  3. Zehirli maddenin zehirleyici yapısı önem taşır.

Vakadan vakaya değişiklik gösteren bir başka unsur zehirle temas süresi uzunluğu, zehirlenen kişinin yaşı, kilosu ve cinsiyetidir.

Bazı zehirlerin etkisi bölgeseldir. Örneğin kostik bir maddenin yutulması ağızda ve midede etkili olur. Oysa bazı zehirler zehrin kana karışması sonucu belli bir organı etkiler. İlaç zehirlenmeleri kalp krizine kadar giden bir etkiye sahip olabilir. Tüm vücudu etkisi altına alabilecek zehirlenmelerde söz konusudur. Bunlar bilinci, solunum fonksiyonlarını, dolaşımı yada sindirim sistemini etkileyebilirler.


Zehirli Mantar
Zehirli Mantar
Besin yoluyla zehirlenmelerin nedeni, genellikle besinin uygun olmayan şartlarda, uzun süre saklanması ve mutfaklarda temizlik şartlarına uyulmamasından kaynaklanır. Et ve süt gibi bazı besin maddeleri bir süre oda sıcaklığında kalırlarsa bakteri üretirler ki buda zehirleyici bir etkiye sebep olur. Besin zehirlenmelerine neden olan bakterileri ve mikropları saymak mümkün değildir. Bu nedenle de her vaka kendine has özellikler taşır ve hemen bir hekim tavsiyesine başvurup uygun önlemleri almak önemlidir.

Hastanın şikayetleri düşük ateş ve bulantıyla sınırlıysa hasta su rejimi ve dinlenmeyle eski sağlığına kavuşur. Ne var ki hastanın ateşi yüksek, kusma ve kasılma halleri görülüyorsa derhal tıbbi müdahale gerekiyor demektir.


TİFO (SALMONELLA)

Hem hayvanlar hem insanlar salmonella bakterisinden tifo kapabilirler. Bu bakteri özellikle kanatlı hayvanlarda çok yaygındır. Salmonellada denilen tifonun ilk belirtileri mide ve bağırsak iltihabıyla karıştırılabilir. Bu hastalık 12 ila 24 saat arası değişen bir kuluçka devresinden sonra ortaya çıkar. İlk gününde kusmada olan üç gün süren bir ishalle kendini gösterir. Karın ağrıları, yüksek ateş, titreme, su kaybı ve adale kasılmaları diğer belirtileridir. Salmonelladan korunmak için şu iki önlem alınmalıdır.

Öncelikle besinler pişirilinceye kadar buzdolabında tutulmalıdır.
Yemekleri tarifinde gösterilen sıcaklıkta pişirmek gerekir, kısık ateşte pişirmenin sakıncaları vardır.

En iyi iyileşme yolu bağırsakları dinlendirmek, fazla yormamaktır. Olabildiğince çok lapa türü pirinç yenilebilir ve bol su içilebilir. Eğer belirtiler 24 saatlik zaman zarfında kaybolmazsa doktor antibiyotik önerebilir.


STAFİLOKOK

Besin zehirlenmelerinde yaygın bir diğer bakteri türü stafilokok’tur. Hijyenik olmayan ortamlarda kısmen pişirilmiş gıdalarla, şarküteri tipli gıdalarda bu tip tehlikeler vardır. Elinde yara ve çizikler olanların besin maddelerini tutarken eldiven giymeleri gerekir.


BOTULİNUM

Son derece kuvvetli bir zehir olan botulin sadece oksijensiz ortamlarda yaşayan bir bakteri türüdür. Neyse ki oldukça ender rastlanılır. Bu bakterinin sporları toprak altında ve durgun sularda bulunur. Bunlardan sebzelere, meyvelere ve su içinde büyüyen bitkilerine bulaşır. Domuzların bağırsaklarında, bazı otçullarda ender olarak da balıkların bağırsaklarında yuvalanırlar. Sadece oksijensiz ortamlarda yaşayıp gelişebilirler. Bu nedenle konserve edilmiş ürünlerde ve şarküteri ürünlerinde yaşama ve gelişme imkanları vardır. Bu bakteriden korunmak için alınacak birkaç temel önlem vardır. Konserve kutularının ve kavanozların sterilize edilmesi, sebzelerin mutlaka kaynatılarak pişirilmesi bu önlemlerdendir. Şarküteri ürünlerinin de iyi füme edilmesi de bu grup besinler için şarttır. Şişmiş yada açıldığında tıslama şeklinde gaz kaçıran ve kokular yayan konservelerin kesinlikle yenilmemesi gerekir.


MANTARLAR

Zehirli Mantar
Zehirli Mantar
Zehirlenme korkusuyla mantar yemekten çekinen birçok insan vardır. Gerçekten de mantarla zehirlenme vakalarına sık rastlanılır. Örneğin şapkalı mantarların bazı türleri çok zehirlidir. Ve ölüme neden olur. Aslında zehirli mantarı zehirsizden ayırmak oldukça zordur. Bu konuda hiçbir tehlikeyi göze almamak gerekir. Eski bir inanca göre kolayca soyulan mantarların zehirsiz olduğu doğru olmadığı gibi en zehirli tür olan şapkalı mantarlar kolay soyulan mantar türündendir. Bu mantarların virüsüyle zehirlenme dayanılmaz bir ağrıya neden olur.


İlk belirtileri karın ağrısı, soğuk terleme, aşırı susuzluk, kusma ve ishaldir. Zehir karaciğer ve sinir sistemini tahrip eder. Hastada önce bir çırpınma hali gözlenir, komaya girer ve yaşamını yitirir.


MADENLER

Madenle zehirlenmede bir başka grup oluşturur. Bu tür zehirlenmeler genellikle su yada hava yoluyla olur ve kaynağı sanayi kirliliğidir. Cıva ve tüm bileşikleri çok zehirleyicidir. Sadece su ve toprağa değil havayı da zehirler. Sanayi devrimiyle atmosferdeki hava kirliliği arttıkça içindeki cıva miktarı da artmaktadır.

Kurşunda zehirleyici etkisi olan madenler grubundadır. Zehirli etkisi sinsice olup uzun aylar hatta yıllar alır. Ne var ki çok az miktarlar da da alınsa birikim sonucu yaşamsal tehlike taşıyacak bir doza neden olabilir. Günümüzde kurşundan zehirlenmeler eski evlerin su tesisatından, silah sanayinden ve rafinerilerin çevresindeki toprağı kirletmesinden ileri gelmektedir.

Her ne kadar besin ve metal zehirlenmeleri önemli ve tehlikeliyse de ilaçtan zehirlenmeler çok daha yaygındır. Bu tür zehirlenmelerin yüzde 15’ini kişiler yaşamlarına son vermek için bilinçli olarak gerçekleştirseler de ilaç zehirlenmelerin büyük kısmı hata ve kaza sonucu olur.

Depresyona karşı kullanılan lityum gibi bazı maddelerle zehirlenme ilaç zehirlenmelerinde sık rastlanılan bir durumdur. Bu tür zehirlenmelerin neredeyse tamamı ilacın önerilen dozlara uygun olarak kullanılmamasından ileri gelir.

Varyum gibi sakinleştiricilerin hatalı kullanımı da yaygın bir zehirlenme nedenidir. Bunalımı gidermek için kullanılan varyum tipi ilaçların genellikle çabuk ve etkin olması düşüncesiyle fazla dozda alınması bu zehirlenmelerin ana nedenidir. Bu halde solunum ve dolaşım sistemi zafiyeti görülür ve durum koma ve ölüme kadar gidebilir.

Zehirli Mantarlar
Zehirli Mantarlar
Her yıl sayısız çocuk aspirin ve anacin kökenli ilaçlarla bilinçsiz olarak kazaen zehirlenmektedir. Bu basit ilaçların gereğinden fazla kullanılmasının böylesi tehlikeler taşıyacağı insanın aklına gelmeyebilir. Ama özellikle çocuklar belli bir bilince ulaşınca bu tehlike onlara da öğretilmelidir. Evlerde kullanılan malzemeler arasında birçok zehirli madde bulunduğunun bilincinde olmalıyız. Toz deterjanlar, çamaşır suları, antifriz, böcek ilaçları her yıl binlerce insanın özellikle çocukların zehirlenmesine neden olmaktadır. Bu tür malzemelerle zehirlenme vakaları ilaç zehirlenmelerinin hemen arkasından gelir. Bu malzemelerin üzerine mutlaka zehirli olduklarını gösteren yazı yada işaretler konulmalıdır. Bunlardan bir yudum almak bile ölüme kadar giden çok ciddi sindirim sistemi sorunlarına yol açabilir. Ciltle temas halinde ise deride örselenmelere neden olur.

Çocukların zehirlenme tehlikesine karşı ne gibi önlemler alınacağını sanırız herkes biliyor. Ama önemli olan bunları uygulamayı ihmal etmememizdir. İlaçları ilaç dolabının en üst rafına dizmek akılcı bir önlemmiş gibi görünebilir ne var ki çocukların merak duyguları ve yaratıcılıklarıyla mücadele etmek zordur. Bunun en güvenli yolu bu tür tehlikeli malzemeleri kilit altında tutmaktır. Kullanım süresi geçmiş ilaçları başkasının eline geçmeyecek şekilde yok etmek gerekir. Bir başkasına ait olan reçetenin kullanılması düşünülmemelidir bile. Çocuklara ilacın şeker yerine geçmediği onları ilerde ilaca karşı ürkütmeyecek bir biçimde açıklanmalıdır. Gıda zehirlenmelerine karşı yiyeceklerin pişmeden öncede sonrada doğru yerde ve şekilde korunmasına özen gösterilmelidir. Alınan bütün önlemlere karşın bir zehirlenme olursa Türkiye'nin 112 yada 114 numaralı zehirlenme ilk yardım merkezini veya bir doktoru arayarak yapılması gerekenlerle ilgili bilgi almayı ihmal etmemeliyiz.
Hiç yorum yok: