Sigara Bağımlılığı |
Dudaklarından düşmeyen sigaralarıyla ünlerine ün katmış, sigara dumanı ve kokusunu hatırlamadan düşünemediğimiz ünlüler vardır. Ama günümüzde toplumun sigaraya bakış açısı değişmiştir. Bugün artık sigaranın kalp damar hastalıkları, solunum sistemi rahatsızlıkları, yüksek tansiyon, akciğer kanseri gibi birçok hayati hastalığın nedeni olduğu bilinmektedir.
Sigara içmeyenlerse dolaylı olarak havadan alınan nikotinin zararlarının farkında olduklarından, soludukları havanın temiz ve sigara dumanının zehrinden uzak olmasını istiyorlar. Sigara içenler giderek artan bir hızla azınlık olmaya başlayınca sigara içilemeyecek yerler her geçen gün daha yaygınlaşıyor. Hiç şüphe yok ki sigara içmek o eski saygın, itibarlı ve imaj oluşturan niteliğini yitirmiş durumda. Bu kadar zararına ve mücadeleye rağmen sigara tiryakilerinin sayısını hala küçümseyemeyiz.
Peki, bir kağıda sarılmış birkaç tütün parçasından oluşan bu ufak ve zararlı maddeye bağımlılık neden?
Tütün ilk olarak Tobago Adasında yetiştirilen bir metre yükseklikte geniş yapraklı bir bitkidir. Tütün kullanımı ilk olarak Amerika kıtasında yaşayan yerli toplum arasında başlamıştır. Bu bitki Avrupa’ya İspanyollar tarafından getirilmiş ve 1560 yılında Fransa’nın Portekiz’deki büyük elçisi tarafından Fransa’ya sokulmuştur.
Yaygınlaşıp popülarite kazanmasının nedeni bağımlılık meydana getiren özelliğidir. Bir süre sigara için kişiler sonunda tütünde bulunan nikotine bağımlı hale gelirler. Sonuçta vücuda birçok açıdan zarar veren bu madde tiryaki olan kişiyi nikotinsiz yapamaz hale getirir.
Sigarada Bulunan Zararlı Kimyasal Maddeler |
Nikotin tütünden çıkan zehirleyici alkaloit grubundandır. Alkaloit fizyolojik aktiviteyi hızlandıran bitkisel kökenli bir maddedir. Düşünün bir kere deriye yada dile damlatılacak bir damla saf nikotin ölüm nedeni olabilir. Tününün yanması sonucu nikotin uçucu bir gaz haline gelerek ufak katran damlacıkları taşır. Ve bu haliyle solunum yoluyla vücuda girer. İçinde katran zerrecikleri olan bu nikotin bronşlardan rahatça geçerek kana karışır. Böylece kanla vücudun en uç noktalarına kadar ulaşır. Kısa zamanda ulaştığı organlarımız arasında beyinde vardır.
Beyin kabuğu tarafından kolayca emilen ve orada biriken nikotinin bu organımıza vereceği zarar küçümsenemez. Baş dönmesi gibi fizyolojik etkilerinin derhal kendini göstermesi nikotinin beyin hücreleri tarafından süratle emildiğinin bir kanıtıdır. Omurilik, lenf düğümleri ve tüm çevresel sinir sistemimizde nikotine karşı son derece hassastır. Sinir dürtülerinin iletilmesini sağlayan asetilkolinin elektrokimyasal yapısı nikotini emmeye müsaittir.
Beyinden gelen uyarıların sinirlere kaslara ve organlara aktarılmasında, bilginin sinirler arasında iletişimini asetilkolin sağlar. Nikotin asetilkoline tutunarak dürtülerin bir sinirden diğer bir sinire aktarılmasını etkiler. Bu durum birçok organın çalışmasını olumsuz şekilde etkiler.
Sigaranın özellikle hamileler için zararlı ve tehlikeli olmasının nedeni nikotinin cenine kadar ulaşmasıdır. Sigara tiryakisi bir annenin düşük kilolu ve sağlıksız bir bebek sahibi olması ihtimali yüksektir. Erken doğum ve düşük tehlikesi sigara tiryakisi olan anne adayları için daha yüksek bir ihtimaldir. Emziren bir anne aynı zamanda sigara tiryakisi ise nikotin sütü aracılığıyla yeni doğmuş bebeğe de geçecektir. Ayrıca bebeğin havadan dolaylı olarak da duman ve nikotin alacağı da unutulmamalıdır. Bu duman bebeğin akciğerlerine, annenin akciğerlerine vereceği zarardan daha fazlasını verir.
Tütün dumanında var olan tek zehirleyici madde elbette sadece nikotin değildir. Daha birçok zehirleyici kimyasal dumanla birlikte solunum yolundan vücuda girer. Bu kimyasallardan bazıları havadaki toz ve zararlı maddeleri süzen solunum yolu tüylerini de olumsuz etkiler. Ayrıca toksik kimyasallar mukus salgılamayı da etkiler. Tüm bunlar solunum yollarının işlevlerini olumsuz etkilemektedir.
Sigara tiryakiliği zamanla kronik bronşit ve akciğerdeki hava keseciklerinin yıkımı olan akciğer amfizemine de yol açarak hava keseciklerinin oksijen ve kan değişimini zorlaştırır. Akciğerlerin bağışıklık direncini zayıflatarak bakteriler ve virüsler için uygun bir yerleşme ortamı oluşturması da sigara bağımlılığının zararları arasındadır.
Sigaranın bir takım bileşimlerle zararları bir katı artar. Örneğin kirlenmiş bir ortamda çalışan sanayi işçilerinin yada alkol alışkanlığı olan birinin birde sigara tiryakisi olması vücudun göreceği zararı daha da arttıracaktır.
Sigara ve Akciğer Kanseri |
Peki çoğu sigara tiryakisi sigaranın bu zararlarını bilebile neden bu alışkanlığı terk etmiyorlar?
Bunun başlıca ve ilk nedeni başlamanın bırakmaktan çok daha kolay oluşudur. Deneyen herkes bilir ki sigarayı bırakmak güçtür. Sigaranın artık tiryaki olmuş biri için zevkli bir şey olduğunu inkar edecek değiliz. Etkileri beyne ulaşınca ruhsal bir zevk alma duygusu oluşur. Ayrıca nikotinin beynin çalışmasını hızlandırdığı, stres anlarında rahatlatıcı bir etkisi olduğu sanılır. Sigarayı bırakmanın zorluklarından biride tiryakiliğin gün geçtikçe artmasıdır.
Nikotin alışkanlığı kolay oluşur. Nikotinin nöronlar arasındaki sinir dürtülerini etkilediğini biliyoruz. Ne var ki nikotini almaya alışan bu hücreler zamanla nikotin karışımlı bir ortamda çalışmaya alışırlar ve ona bağımlı hale gelirler. Böylece nikotin aldıkça vücut daha fazlasını ister. Sigara bağımlıları da hiç fark etmeden bu kısır döngünün içerisine girerler ve nikotinden aldıkları zevki tatmin giderek daha çok sigara ile olur. Bu arada sigara ve nikotin onların vücutlarında yaptığı tahribatı sessiz sedasız arttırarak sürdürmektedir. Kısır döngü giderek hızlanır ve güç kazanır. Böylece kahveyle, içkiyle, yemeklerden sonra televizyon seyrederken gazete okurken kısacası her vesilede sigara yakmak vazgeçilmez adet haline gelir.
Peki ya sigara içmeyenler yada ayda yılda bir yakanlar?
Aslında onlarda bu tehlikeden tamamen uzak değildirler. Çünkü bir sigaradan çıkan duman ciğerlere çekilen kadar zararlı ve toksik maddeyle doludur ve durum sigara dumanlı ortamda soluyan kişilere de içenlere yaklaşık oranda zarar verir. Astım, damar ve kalp rahatsızlıkları olan insanlar ve çocuklar bu konuda daha da hassastırlar. Sigara bağımlısı olmayanların temiz ve kokusuz bir havayı teneffüs etme haklarını ellerinden alamayız. Günümüzde sigara içmeyen ve sigaraya karşı olanların sayısı ve bu haklarını talep etme eğilimleri artmaktadır. Artık toplumun çoğunluğu sigara içmeyenlerden oluşuyor. Sigara içenlerin ondan aldıkları zevk ve sigaranın neden olduğu alışkanlık bir sigara tiryakisinin sigarayı bırakması ve bu kararında devamlılık sağlaması açısından oldukça zor elde edilen bir başarıdır.
Kişi sigarayı bırakmak için hem biyolojik bir ihtiyaçla hem de yerleşmiş bir alışkanlık ile savaşacaktır. Sigarayı bırakma yolları neredeyse sigara bağımlılarının sayısı kadar çoktur.
Sigarayı bırakmak isteyen birisi öncelikle kendisini bu fikre iyice alıştırmalıdır. Yola kuvvetli bir kararlılıkla çıkmalıdır. Peki, bu nasıl yapılır? Kararlılığı destekleyen bir motivasyon ve sigarayı bırakmayı gerçekten istemek her şeyden önemlidir. Sigarayı bırakmayı deneyenler bu istek ve kararlılığın nedenlerini uzun süre hafızalarından silmemelidir. Bırakma kararı, sağlık, ruhsal yada bir başka sebebe bağlı olarak alınmış olabilir. Önemli olan bu kararlılığın devamının teminidir.
Sigarayı bırakıp giderek artan sigara içmeyenler ordusuna katılma irade ve kararlılığını gösteren herkesin kendine karşı olan güven ve saygısı artacaktır.
Bakınız Sigara Bırakmayı Öğrenmek
Hiç yorum yok:
Lütfen soru sormadan önce, sorunuzu öncelikle arama kutusunu kullanarak araştırınız.